Raumdeuter: Boşluk Bulucu

 Tarihler 3 Mart 2010’u gösterirken o tarihten tam 4 ay sonra resmi bir maçta hem de dünya kupası çeyrek final ayağında karşılaşacak olmalarından habersiz olan Almanya ve Arjantin milli takımları dostluk mücadelesi için sahaya çıktılar. Her iki takımın da kadrosundaki oyuncular için klasik bir dostluk maçı havasında oynanması kesin olan bu maç, kadrodaki bir oyuncu için oldukça önemli bir karşılaşmaydı. Kendisi için heyecan verici olacağını ve yıllarca hatırlayacağını düşündüğü bu başlangıç, Maradona’nın yarattığı gerilim ile birlikte genç oyuncu için mutsuz ve anlamsız bir geceye dönüşmüştü. Maradona diğer takımın antrenörünün basın konferansına neden katılmadığını anlayamadığını ve bu oyuncu ile birlikte basın açıklaması yapmayacağını belirtmişti. Reddit’den bir kullanıcının İngilizce'ye çevirisine göre konuşulanlar şu şekilde:

Maradona: Bu ikisi kim

Yetkili: Oyuncu ve basın sözcüsü… Sizi içtenlikle selamlıyoruz Bay Maradona lütfen konuşmanıza başlayınız.

Maradona: (Başka bir yeri işaret ederek) İsterseniz önce oyuncu konuşsun ben bir yerlerde bitmesini beklerim.

Yetkili: Lütfen siz başlayın Bay Maradona.

Maradona: Ancak benim bir oyuncu ile birlikte basın toplantısında bulunmam çok normal değil.

Maradona: (Ayağa kalkar) Ben beklerim.

Yetkili: Bay Maradona, lütfen kalın. Oyuncu ayrılacak…

Ve Maradona konferansı terkeder. Bir müddet sonra Maradona geri gelir.

Maradona: Gerçekten onun bir oyuncu olduğunu bilmiyordum. Genelde basın toplantısı teknik direktörler ile yapılır. Neyse, oyuncudan özür dilerim.

Maradona’nın “Onu top toplayıcısı sandım” diyerek birlikte basın konferansını yapmak istemediği o genç geçen hafta PSG karşısında kariyerine Avrupa’nın en önemli kupasını ikinci defa ekleyen Thomas Muller’den başkası değildi. O gece bütün yaşananlara ufak bir gülümseme ile karşılık veren genç adam, cevabını bütün kariyerinde olduğu gibi yine saha içine saklamıştı. Öyle ya bugün artık 30’lu yaşlarını geçmiş ve alınabilecek çoğu kupayı almış Muller bütün kariyeri boyunca bir süper yıldız yaşantısından uzak mütevazi bir hayat sürmüştü. Okuldan arkadaşı olan eşi ve ebeveynleri bile medya önünde ondan daha görünür durumdaydı.

Maradona’ya kızmamak gerek… Öyle ya hem futbolun tanrısı ne yapsa yeridir hem de dışarıdan bakan bir gözün klasik futbolcu görüntüsünden ve fiziğinden uzak bu çelimsiz genç adamı top toplayıcı sanmasından doğal bir şey yoktur. Biz ne kadar Maradona’yı hoş görsek de bu durum Muller için sahada verilecek cevap için önemli bir motivasyon öznesi olarak aklının bir yerine kazınmıştı. Tam 4 ay sonra kader onları Dünya Kupası çeyrek final mücadelesinde karşı karşıya getirdiğinde Muller’li Almanya, Güney Afrika’ya Maradona önderliğinde kupa için gelen Arjantin’i 4 golle sürklase edecekti. İlk golü atan Muller maç sonunda “Maradona artık bir top toplayıcı olmadığımı öğrenmiştir.” diyecekti. Muller kupada Almanya’ya üçüncülüğü getiren maçın açılış golünü atarak katkı vermiş ve turnuvayı da toplamda 5 golle altın ayakkabı alarak tamamlamıştı. 4 yıl sonra bu sefer Maradona’sız Arjantin’i finalde yenerek dünya kupasını alan kadronun da temel yapı taşlarından biri olan Thomas Muller şimdiden tarihe adını altın harflerle kazıdı. Kariyerinin başlangıcındaki o trajikomik olay ise dönüp baktığında her zamanki gülümsemesi ile hatırlayacağı bir detay olarak kaldı.

Kanımca Şampiyonlar Ligi finalinde Paris Saint-Germain maçındaki oyunu, onun kariyer özeti gibiydi denilebilir. Bazı filmleri izler, bazı müzikleri dinler ve çok seversiniz ancak size neden beğendiğiniz sorulduğunda verecek pek de cevabınız yoktur ya işte Muller’in futbolculuğu da böyle bence. Nedeni ile ilgili çok şey söyleyemeyiz belki ama onun oyunu çok etkili, çok güzel ve en önemlisi çok işe yarar. Maçın içerisinde gösterişten uzak öyle işler yapıyor ki dikkatli gözler sahada bütün oyunculardan farklı bir kişinin var olduğunu hemen anlayabiliyor. Onu öne çıkaran özellik nedir diye sorulsa size, aklınıza hemen verebileceğiniz bir cevap gelmeyeceğinden eminim. Ancak belki de onu özel yapan şey işte tam olarak bu.

Kendi kendini tanımlarken ise şöyle söylüyor:

Bir forvet olarak sınıflandırılmaktan hoşlanmıyorum. Ben rakibin orta saha oyuncuları arkasında aktif olmayı seviyorum. Ben orta saha ile forvet karışımıyım. Ben bir Raumdeuter ‘ım. Her şey iç güdülerle alakalı

O kendisini, ona verilen çok sayıda lakabı saymayarak, garip ama çok farklı şeyler anlatan ve çevirisi de çok mümkün olmayan o ünlü alman sözcüklerinden biri ile tanımlıyor, “Raumdeuter” yani “boşluk bulucu”, “boşluk arayıcı/yaratıcı”.

Bir keresinde Ali Nesin’e “Matematik tam olarak ne işe yarar?” diye sorulduğunda şöyle bir karşılık vermişti; “Matematik belirli bir işe yaramaz, bu nedenle her işe yarar”. Kendisi futboldan hoşlansa ve ona Thomas Muller saha içerisinde ne işe yarar diye sorulsaydı muhtemelen benzer bir cevap verirdi. Karşınızda dün 2. Şampiyonlar Ligi kupasını ve toplamda 25. üst düzey turnuva kupasını alan Thomas Muller; belirgin bir işe yaramıyor ama bu nedenle her işe yarıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilet Transferi Üzerine Bir Fikir

Une Equipe, Une Famille, Une Herrera!

Trabzonspor'un Mali Durumu Üzerine