Türkiye'nin En Değerli Kulübü...

 Bu yazıyı Sercan H.’nin şu tweeti üzerine yazmaya karar verdim:

“Fenerbahçe'nin Borsa İstanbul'da değeri 3 milyar lirayı aştı. Ağustos ayında yaklaşık yüzde 90'lık bir artışla yatırımcısının yüzünü güldürdü. Fenerbahçe, 3 milyar TL'yi aşarak Türk futbol tarihinin en değerli kulübü olmayı da başardı.”


 

Bu ileti iyi niyetle yazılmış olabilir ama yanıltıcı ve yatırımcıyı yönlendirici bir iletiye dönüşebilir. Zira atılan tweetin altı, “daha da yükselir mi?”,  “acaba bu fiyattan alsak mı?” yazanlarla dolu… Hali hazırda finansal okuryazarlık konusunda sınıfta kaldığı oldukça belli olan ülkemiz insanının, bu tip yanlış yönlendirmeler ile yanlış kararlar verebilmesi ve elindeki üç beş kuruşu da borsada çarçur etmesi olasılığı oldukça yüksek. Zira alttaki resimde görebileceğiniz gibi tweetin atıldığı 2 Eylül tarihinde 30 TL olan Fenerbahçe hissesi 7-8 gün içerisinde neredeyse iki katına çıkıyor.



Peki, sonra ne oluyor (büyük hacimli kırmızı muma dikkat). Borsada bu hissede ciddi bir satış yaşanıyor ve 5-6 gün içerisinde tekrardan aynı seviyeye geri dönüyor. Elbette bu tweetle doğrudan ilişkilendirmiyorum ama buna benzer bir takım eylemler, söylemler bu işlerden fazla anlamayan küçük yatırımcı için olumlu bir işaret olarak yorumlanabiliyor ve sonu hüsran oluyor. Hisseyi 40 TL veya 50 TL civarlarından alanların hali harap.  “Ne yapalım canım onlar da almasınlar” derseniz, ona da tamam derim, zira serbest piyasa ekonomisi, kim kime dum duma…

Kitabi detaylara çok girmeden vererek bazı kavramlarla anlatmaya çalışayım: Piyasa değeri eşit değildir Şirket Değeri…

Öncelikle tweetin son cümlesi yani FB’nin 3 milyar TL'yi aşarak Türk futbol tarihinin en değerli kulübü olmayı başarması kısmı hatalı. Borsadaki en değerli kulüp denilirse bu doğru olur ancak borsadaki değer tek başına hiçbir anlam ifade etmez. Zira bir kulübün borsanın en değerli kulübü ya da bir şirketin borsanın en değerli şirketi olması başka bir şeydir, kulübün veya şirketin gerçek değeri bambaşka bir şeydir. Ve genellikle diğer noktalar değerlendirmeden, hisse fiyatı ve/veya piyasa değeri üzerinden yapılan değerlendirmeler tümüyle hatalıdır. Şayet bu tip bir ileti bir Fenerbahçe muhabiri tarafından, kulüp yeni bir tesis yaptığı zaman, kendi stadını yaptığı zaman, genç bir oyuncuya veya genç akademisine yatırım yapıldığı zaman ya da herhangi bir noktada yatırımlık taşınmaz aldığı zaman yapılsa anlaşılabilir ve haklıdır ancak sadece hisse fiyatının yükselmesi tek başına hiç bir anlam taşımaz.

Bir şirketin borsadaki değeri yani piyasa değeri, şirketin hisse fiyatı ile ödenmiş sermayesinin çarpımından elde edilir. Hissenin fiyatını değiştiren talep başta olmak üzere çok sayıda başka değişken olduğu malum. Ödenmiş sermaye ise kabaca bir şirketin tedavüldeki hisse adedi olarak tanımlanabilir. Fenerbahçe’nin ödenmiş sermayesi 99 milyon, şu linkten görebilirsiniz; ?? tıklayınız

(Bütün kulüplerimizin ödenmiş sermayeleri, hisse değerleri, ortaklık yapıları, özet bilanço değerleri vb. çok sayıda finansal değişkenlerine yine aynı linkten ulaşmak mümkün, bunlar kamuya açık bilgiler.)

Şimdi, 2 Eylül tarihinde 30 küsur TL olan hisse fiyatı ile ödenmiş sermaye (99 milyon) çarpılarak 3 milyar TL değerine yani Fenerbahçe’nin piyasa değerine ulaşılıyor. Buraya kadar sorun yok ancak dediğim gibi şirketin gerçek değeri bambaşka bir şeydir. Şirketin gerçek değeri o şirketin yatırımları, taşınmazları, insan gücü, mali yapısı, kar artışı, büyüme hızı, sektörü, bulunduğu piyasanın makro verileri vb. onlarca değişken ile ortaya konabilir. Piyasa değeri ile gerçek değer birbirine eşit olmaz zira eşit olsaydı borsa diye bir kavram olmazdı. Bir yatırımcı (mantıklı bir yatırımcı) borsada bir şirketin hissesini alıyorsa gerçek değerinin piyasa değerinden büyük olduğunu ve bir şekilde piyasanın bunun farkında olmadığını düşünüp alıyordur. Ve piyasa değerinin gerçek değere yaklaşmasını bekliyordur. Hikâye bu kadar basit.

Fenerbahçe’nin piyasa değeri 3 milyar TL olmuşken hissesini alıyorsak gerçek değerinin 3 milyar TL’den fazla olduğunu düşünüyoruzdur, peki gerçekten öyle mi? Bunun yanında biz Fenerbahçe’nin şirket değerinin 2 Eylül’de 3 milyar TL olduğunu düşünüyorsak 10 Eylül’de de 50 TL hisse fiyatı üzerinden 5 milyara çıktığını düşünmemiz gerekir. Peki, hangi şirketin değeri bu kadar artabilir bir haftada? Fenerbahçe değerini 2 milyar TL arttıracak ne yapmış olabilir bu bir haftalık süreçte?

Şirketlerin değerleri bu kadar hızlı değişimler göstermez ancak piyasa değerleri gösterebilir, umarım anlatabilmişimdir.

Yazı daha fazla uzamasın diyerek ülkemizde borsaya açık spor kulüplerinin yani dört büyüklerinin içinde bulunduğu durumu, bilançoları üzerinden anlatma işini bir sonraki yazıya bırakıyorum. Sağlıcakla.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilet Transferi Üzerine Bir Fikir

Une Equipe, Une Famille, Une Herrera!

Trabzonspor'un Mali Durumu Üzerine