Futbolun Tarihi Üzerine -Bölüm 2-
Geçen hafta futbolun ilk dizilimleri ve farklı taktiklere kısaca değinmiştik, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Önceki yazıyı okumak için tıklayabilirsiniz.
1-2-7 ve 2-3-5 gibi dizilimler futbolun temel sistemleri iken Güney Amerika’da bu dizilimler evrilmeye başlıyor. Diyagonal sistem olarak adlandırılan sistemin örnekleri olan 1941 Fluminense ’si ve 1942 Flamingo ’sunun dizilimlerini aşağıda görebilirsiniz:
Daha önce değindiğimiz gibi İngilizler futbolun (kendilerince) doğruları açısından da oldukça katılar. Üstelik Güney Amerikalılar ile İngilizler arasındaki düşünce farkı yalnızca dizilim açısından değil taraflar arasında tamamen taban tabana zıt bir futbol anlayışları var denebilir. Bu zıtlık Mazzoni tarafından 1949’daki bir yazısında gayet güzel izah edilmiş:
Futbol İngilizler için atletik bir alıştırma, Brezilya içinse bir oyundur.
İngiliz üst üste üç çalım atan bir oyuncuyu bir nüans olarak görürken, Brezilyalı ise onu bir virtüöz olarak değerlendirir.
İngiliz Futbolu, iyi oynandığında, bir senfoni orkestrası gibiyken; Brezilya futbolu, iyi oynandığında, fazlaca heyecan verici bir caz topluluğudur.
İngiliz futbolu, topun oyuncudan daha hızlı hareket etmesini öngörürken; Brezilya futbolunda oyuncunun toptan daha hızlı olması gerekir.
İngiliz futbolu düşünür Brezilyalı doğaçlama yapar.
İşte futbolun mucidi İngilizler ile Güney Amerikalılar ile anlayış farklılığı bu derece keskindi...Öte yandan gözlerden uzakta bazılarının nefret edeceği bir sistem gelişiyordu; Katenaçyo…
Her ne kadar en iyi uygulayıcıları daha sonraları İtalya’dan çıkacak olsa da, sistemin temelini Servette ve İsviçre Milli takımlarını çalıştıran Rappan atmıştır. Karl Rappan; dönemin popüler (çok sayıda hücum oyunculu) dizilimlerine karşı koyabilmek için 1-3-3-3 sistemini (liberolu 4-3-3’e yakın bir sistemi) tercih ediyordu.
Gipo Viani, Salernitana ile Serie B'den bir üst lige çıkarken katenaçyonun artık iyiden iyiye bir futbol sistemi olmasını sağlayan adımları atıyordu.
Viani, liman boyunca sık sık yürüyüşler yapıyor ve balıkçıları gözlemlerken bir yandan takımını en iyi nasıl oynatacağı ile ilgili düşüncelere kapılıyordu. Balıkçıların balıkları çekerken kullandıkları ağın arkasında bir başka ağ olduğunu fark ediyordu. Bu ağ ilk ağdan kurtulan balıklar içindi… Evraka!!! O da ana savunma hattından kurtulan forvetler için arka tarafa yedek bir savunma hattı kuracaktı.
İşte katenaçyo felsefesinin temelleri bu fikir ile atılıyordu.
Katenaçyonun en iyi uygulayıcılarından biri ise Rocco yönetimindeki Milan idi. Rocco, Kappan’ın 3 hücumlu yapısından bir adamı daha geri çekerek 5-3-2 sistemini tercih ediyordu.
Bazılarının nefret ettiği dedik ama sisteme aşık insanlar da yok değildi. Katenaçyonun en iyi uygulayıcılarından biri olan Rocco'nun gazeteci dostu Gianna Brera'ya göre: "Kusursuz bir futbol maçı 0-0 bitendir."
Bu bölümü de burada sonlandırıyorum. Haftaya tarihsel süreçteki ilginç noktaları incelemeye devam edeceğiz…
Yorumlar
Yorum Gönder